29 Eylül 2015 Salı

Cyrene Süpriz kutu #2



Herkese merhaba ! Yine bir cyrene alışverişi ile buradayım.Cyrene markasını takip edenler bilir cyrene ikinci süpriz kutuyu düzenledi.Ve mailde yazan bilgiye göre de yeni çıkan serum ve tam boy ürünler olacağını bildirdi. 
    Ve bende yeni çıkan ürünün merakına yenik düştüm ve kutuyu sipariş verdim.Kutu az önce elime ulaştı.Bendeki heyecan görülmeye değerdi doğrusu.




Önceki alışverişimde sadece kutudan çıkanları göstermiş olsamda açılmamış halleri bu şekilde gayet düzenli ve korunaklı bir şekilde ambalajlı.



Ve işte kutunun içeriği:) Yeni çıkan ürün moonlight beauty concentrate isimli bir serum, Saç maskesi (diğer kutudanda çıkmıştı) ve shea butter( nemlendiricim bitince nemlendirici krem olarak kullanmayı düşündüğüm sırada gelmesi ayrı bi mutluluk sebebi oldu) ve bir çok tester... 
    Argan milk isimli serumun yapısı emilmesi ve verdiği hissi çok sevmeme rağmen kokusundan dolayı alamayacağımı biliyordum.Zira açtığım gibi ilk işim bu serumu koklamak oldu ve çok hoş bir kokusu olduğunu görünce rahatladım.Denedim ve verdiği his mükemmel..Cilt bakım rutinime bu geceden itibaren girecek:)

     Cyrene bize böyle bol bol kutular düzenlesin hepsine talibim.Teşekkürler cyrene :)

26 Eylül 2015 Cumartesi

Essence 08 Teddy göz kalemi


Herkese merhaba!
Essence markasını bir çok kişi severek kullanıyor gerek uygun fiyatıyla gerek göz kalemi ve dudak kalemlerinin performansıyla bence pahalı markalarla yarışacak kapasitede. Diğer ürünleri nasıldır bilmiyorum ama kalem konusunda bence gayet başarılı.

  Unutmadan birde essence'den xxxl longlasting mat effect 06 soft nude lipglossunu severek kullanıyorum.
   Yazısını merak ederseniz buraya tıklayabilirsiniz.


08 Teddy isimli bu kalem çok güzel bir kahve ama içinde mürdümsü bir renk barındırıyor. Tam olarak kahve diye tanımlayamam kahve-mürdüm karışımı desek daha doğru olur.
  Kalıcılığı çok iyi tüm gün gözümde akma yada bulaşma yapmıyor. Sürümü gayet yumuşak ve rahatlıkla fırça ile dağıtabiliyorsunuz.

   Ben bu rengi çok beğendim. Sizde bu renge sahip misiniz? Sizin düşünceleriniz nedir?

Sevgiyle kalın görüşmek üzere... !


24 Eylül 2015 Perşembe

Franziskus Latschenkiefer ayak balsamı



Herkese merhaba !
Yaz boyunca kullandığım ve hala kullanmaya devam ettiğim franziskus ayak balsamını yorumlamanın zamanı geldi.Zira yeterince kullanıp fikir sahibi olduğumu düşünüyorum.
  Almanyadan ithal bir marka ve gayette uygun fiyatlı... Hayvan deneyi yapıyor mu yapmıyor mu bilmiyorum ama inşallah yapmıyordur diye geçiriyorum içimden zira yapmıyorsa almak isterim tekrardan.

     İçeriğindeki jojoba yağının cildi yumuşattığını ve rahatlatığı yazıyor ambalaj bilgisinde, zira jojoba yağının gerçektende cildi rahatlatıp yumuşatma özelliği vardır.Ayrıca camphor ve mentol de ayakların tazelenmesine yardımcı oluyor. 
 Camphor'un ne olduğunu bilmeyenler için bu bitkinin adı türkçede kafur'dur.Kafur ağacı ise deriyi güçlendirici ve sıkılaştırıcı özellikleriyle serinletici ve antiseptik bir özdür.
   Mentol ise nanenin yağıdır.
    Ayrıca ambalajının üzerinde çam kozalağı var açıklamasında bazı bilgiler eksik çünkü merak edip biraz araştırdım almanca bilmememe rağmen kiefer sözcüğünün çam demek olduğunu öğrendim..Keşke daha detaylı bir açıklama ekleselerdi...
    Herneyse yorumlarıma gelecek olursam,losyon kıvamında bir krem çok çabuk emiliyor ve hiç bir şekilde yağlı bir his bırakmıyor.Hafif bir serinlik veriyor ve gerçektende ayaklarınız rahatlıyor hele birde masajla birlikte sürerseniz verdiği his gerçekten güzel.Nemlendirmeside yaz için ideal.Kışın nemlendirmesi yetersiz gelebilir.
Ayrıca ayaklarınızda çok problem yoksa hafif çatlaklarınız yada pütürlü bir görünüm varsa iyileştiriyor.Eğer ayaklarınız çok hasarlıysa ve derin yarıklarınız varsa nasıl bir etkisi olur bilemiyorum...
Kokusu biraz garip ilaç gibi kokuyor hani kas gevşelticiler varya onlar gibi işte... Kokusundan pek hoşlanmıyorum ama bir süre sonra uçup gidiyor.Kocaman 200 ml'lik ebatı ile size uzun süre gidecek bir ayak kremi.
   Ben severek kullandım.Yeni ürün denemek adına sizlerde önerilerde bulunursanız sevinirim ama lütfen cruelty free olsun:) 
Ve bu markanın test yapıp yapmadığı hakkında bilginiz varsa paylaşırsanız sevinirim.
   Sevgiyle kalın görüşmek üzere... :) 

19 Eylül 2015 Cumartesi

The balm - Mai Billsbepaid ruj




Herkese merhaba!
Bu ruju alıp denediğim ilk andan itibaren yazısını yazmak istedim ama her zaman ki gibi erteleye erteleye epey zaman geçti.
   Ambalajı çok şık o kadar kaliteli duruyor ki benim gibi sade ambalaj severler için gayet ideal.
   The balm rujları arasında rengi itibari ile en çok ilgimi çeken ruj kesinlikle buydu ve orada denemeden hemen aldım. Zaten ruj denemek gibi bir adetim yoktur malum herkes dudağına sürüyor ve bende bu yüzden denemek istemiyorum... 
    Ama şunu söyleyebilirim ki açık renk ruj almak kesinlikle çok riskli bir iş...
Size yakışacak mı dudağınızdaki duruşu nasıl olacak  vs bilmiyorsunuz...
O yüzden  açık renk rujlar kesinlikle şans işi...




Rengi bakıldığında gerçekten çok güzel duruyor.Zaten bir çok yorumda da çok beğenilen bir ruj olduğu yazılıyor ama nadirde olsa benim gibi memnun kalmayanlar da yok değil... 
    Ben buğday tenli sarı alt tonlu bir tene sahibim dudak rengim ise soluk denebilecek bir renkte. O yüzden bu ruj bende kesinlikle çok kötü duruyor...Resmen ölü dudağı gibi... Hafif morarmış ten rengine yakın bir renk... Aman allahım bu zamana kadar bir rujun bu kadar kötü durduğunu görmemiştim kendimde..





Tenimde duruşu aşağıdaki fotoğraftaki gibi hatta biraz daha içinde pembelik- leylaklık barındırıyor.Bileğimdeki duruşu güzel lakin yüzümde dudaklarımla birleşince renk tam bir facia oldu...
Rengin bana uymaması dışında ruj hakkında yorum yapacak olursam, sürüşü çok kolay oldukça kremsi.dudaklarda ilk başta hafif bir karıncalanma hissi yaratıyor ama çok çabuk geçiyor sanırım içinde az bir miktar mentol var ama kokusunu hissetmiyorsunuz.

     Dudakları kurutmuyor nemli tutuyor.Ama dudak çizgilerinede dolma yapıyor.En azından benimkilere dolma yaptı...
Örtücülüğü çok fazla yok. Örtücülük için ancak kat kat sürmeniz lazım o da yağlı boya gibi bir görünüm veriyor.
 Dudak kalemide sürsem başka bir renk ruj sürüp üstüne bunuda uygulasam hiç bir şekilde bana yakışmayan bir ruj oldu...




   Bana yakışmayan ruj annemde çok güzel durdu. Annem beyaz tenli dudakları ise açık pembe bu rujla birleşince gayet doğal varla yok arasında güzel bir renk durdu.O yüzden anneme verdim o kullanıcak.
   
Demem o ki bu ruj kişiden kişiye değişen kimisinde güzel duran kimisinde kötü duran riskli bir ruj. 
Alırken mutlaka dikkat edin.
    Siz bu ruja sahipmisiniz? Sizin yorumlarınız nedir?

Sevgiyle kalın görüşmek üzere... !

16 Eylül 2015 Çarşamba

Golden Rose Maxim Eyes Rimel



Herkese merhaba ! Çok uzun zamandır yazısını yazmak istediğim ama sürekli ertelediğim yada unuttuğum hatta kaç bitenlerde her seferinde yazısını yazacağım dediğim bu rimeli yani golden rose maxim eyes 'tan bahsetme zamanı geldide geçiyor artık ,zira buda bitenler kutusunda çoktan yerini aldı çöpe gitti bile :)
   Ben bu rimelden sanırım 3 tane bitirdim ilk ikisi gayet güzel bir performans sergiledi ama bu sonuncusu ise biraz kuru bir yapıdaydı ve çabucak kurudu...
  

      Fırçası plastik fırça.Kirpikleri tek tek ayırıyor ve kat kat kirpiklerinize sürme imkanı veriyor. Ben rimel sürerken sıkıldığım için en fazla 2 kat sürüyorum zaten 3. katta örümcek bacağı gibi duruşunu pek sevmiyorum.
   Kirpikleri gayet iyi uzatıyor ve dediğim gibi tek tek ayırıyor.Uygun fiyatıyla denemenizi tavsiye edebileceğim bir rimel.
    Sevgiyle kalın görüşmek üzere!

7 Eylül 2015 Pazartesi

Clinique airbrush concealar 04 neutral fair



Herkese merhaba !
 Aslında ben makyajımda kapatıcı kullanmayı sevmiyorum.Sanki göz altımda çok ağırlık yapıyor gibi geliyor.O yüzden ben elimdeki kapatıcıları -sanki çok varmış gibi söyledim ama sadece 2 tane var - farklı amaçlarda kullanıyorum.
Birincisi aydınlatıcı olarak,ikincisi bb kremimle karıştırarak kullanıyorum.Bir diğer kapatıcımı meraktan almıştım ama bunu clinique'ten  bir set aldığım zaman içinden çıkmıştı



Bende ki rengi 04 neutral fair. Benim tenime oldukça açık. O yüzden göz altıma uygulayıp dışarda gezmedim zira normaldede kapatıcı kullanmadığımı yukarıda belirtmiştim. Ama fikir sahibi olmak için bir kaç kere evdeyken sürdüm ve kalıcığını-kapatıcılığını denemek istedim.
   İlk önce söylemeliyim ki biraz kuru bir yapısı var ve çok fazla cilt tarafından emilmiyor maske gibi duruyor cilde yedirmekte biraz zorlandım.Kapacılığı orta seviyede. Benim göz altı çizgilerime dolma yaptı. Şu an cildim kuru olduğu için kuru ciltlere pek uymadığını söyleyebilirim.Yağlı ve karma ciltler daha iyi verim alabilir.
Eğer kapatıcı kullanıyor olsaydım sanırım bu kapatıcıyla anlaşamazdım.
Sizin yorumlarınız nedir?Sevgiyle kalın görüşmek üzere.. 

3 Eylül 2015 Perşembe

Avon SENSUELLE Vücut nemlendiricisi



Herkese merhaba !
   Elimde kalan son vücut nemlendiricisinden bahsetmek istiyorum.Hobby ile bunu dönüşümlü kullanıyorum zira ikisininde kokusunu çok seviyorum o yüzden elim ikisinede gidiyor.
  Bildiğiniz gibi bu losyonun birde parfümü var.Ben parfümünü hiç kullanmadım ama kokusunu biliyorum zira çok güzel bir koku tabiki bu nemlendiriciden daha ağır bir kokuya sahip.
  Portakal çiçeği , tiare çiçeği ve kaşmirin birleşimi çok güzel bir kokuyu ortaya çıkarmış.Bence ilkbahar-sonbahar ve kış mevsimine çok güzel yakışan kadınsı bir koku.
   Kalıcığı çok iyi en azından benim tenimde saatler sonra bile kokusunu alabiliyorum.Nemlendirmeside orta seviyede. Losyon kıvamına yakın bir yapısı var ve çabuk emiliyor. 
Sevgiyle kalın görüşmek üzere ... !

Markus Zusak- HİÇ kimse sıradan değildir-Kitap köşesi #26




Herkese merhaba !
 İlk defa Markus Zusak'a ait bir roman okudum ve sanırım bu romanla sonlandırmayacağım ve yazarın bir çok kitabınıda okuyacağım.
Öncelikle hiç kimse sıradan değildir kitabının arka kapak bilgisine bakalım.
Neden ben?" diye sordum Tanrı'ya. Bir şey söylemedi.
Güldüm ve yıldızları izledim. Yaşamak güzeldi...
Hiç Kimse Sıradan Değildir.
-Markus Zusak-

"19 yaşındayım, taksi şoförüyüm. Sadece bu işe yarıyorum, bir de arkadaşlarımla kâğıt oynamaya. Başka hiçbir uğraşım, isteğim, hedefim yok. Bir ev arkadaşım var, adı Kapıcı. Kendisi aynı zamanda köpeğim olur ve karşılıklı kahve içmekten büyük keyif alırız. Kısacası sıradanlığın mihenk taşıyım ve bundan şikâyetçi değilim. Ama bir gün posta kutumda bulduğum iskambil kartının, çerçevedeki bu resmi değiştireceğini nereden bilebilirdim ki? "Hiç" oluşum, kimliği belirsiz birini rahatsız etmişe benziyor ve belli ki benimle oyun oynamak istiyor. Neden sorusunun cevabı aslında çok basit: umursamak için.
Peki o halde, oyuna hazırım!"


Kitap gayet yalın bir dille anlatılmış kendini okutmayı o kadar iyi biliyor ki yazar kitabı bırakmak istesenizde merakınıza yenik düşüyorsunuz. Sade dili ve eğlenceli cümleleriyle sayfalar elinizden akıp gidiyor. Kitap çok güzel bir mesaj içeriyor. Kendini önemsiz değersiz ve hiç bir işe yaramayan biri olarak gören insanların bile sıradan olmadığını sadece içlerindeki o gücü ,iyiliği ve işe yararlığı keşfedebilmeleri gerektiğini vurguluyor. 
   Gerçektende öyle değil mi herkes bir dönem dahi olsa mutlaka kendini işe yaramaz , sıradan hissetmemişmidir? İtiraf etmeliyim ki uzun zamandır kendimi öyle hissediyorum.. bu kitapta beni bir silkeledi ve kendine gel dedirtti.. Bi insanı mutlu edebilmek bir insana yardım edebilmek yüzünü güldürebilmek başkalarından önce kendinize yapacağınız bir iyiliktir... Tabi bunu anlamanız biraz zaman alabilir ama bu böyledir... 
  Kısacası herkesin okuması gereken bir kitap diye düşünüyorum. Okuyun pişman olmazsınız.Okuduğum son üç kitap bende hayal kırıklığı yaşatmıştı  Hiç kimse sıradan değildir bana çok iyi geldi.. 
   Aranızda bu kitabı okuyan elbet vardır? Sizde benim gibi mi düşünüyorsunuz?
 Sevgiyle kalın görüşmek üzere!  



2 Eylül 2015 Çarşamba

Clinique Smart serum



Herkese merhaba !
Yaklaşık 1.5 ay kullandığım ve bitirip yorumlamak istediğim clinique'in smart serumundan bahsetmek istiyorum.
Ürünün 30 ml-50 ml ve 100 ml'lik boyutları mevcut ama benim ki 10 ml'lik boyuyla deneme boyu olarak bir alışverişimin içindeydi. 
  10 ml'lik olmasına rağmen beni uzun süre idare etti 10 ml'lik bir ürün için bu süre gayet iyi bir zaman dilimi diye düşünüyorum.

Gelelim vaadlerine:
Akıllı Onarım Serumu
Artık cildinizin geçmişini anlayarak geleceğini değiştiren akıllı bir serum var. Cildinizin değişen ihtiyaçlarını anlar ve bu ihtiyaçlara uygun çözümler sunar.
  •     Cildinizin farklı ihtiyaçlarına uygun onarım sağlar.
  •     Cilt tonu eşitsizliği, koyu lekeler, çizgi ve kırışıklar, sıkılık kaybıyla savaşan tek bir akıllı serum.
  •     Özel içerikleriyle cildin onarıma hazır hale gelmesini sağlar.
  •     Patentli teknoloji. 5 yıl süren araştırmanın sonucu.
  •     Tüm yaşlar ve farklı cilt tiplerinin kullanımı için uygundur.


Öncelikle söylemeliyim ki ben roaccutane kullanan biriyim.Bu ilacı kullananlar bilir cilt aşırı kurur çok fazla hassaslaşır ve her ürün iyi gelmez cilde. Kızarır alerji olur vs.

    Ben bu ürünü sadece akşamları kullandım. Nemlendiriciden önce 2 pompa sıkıp tüm yüzüme uyguladım. Benim cildim sivilcesiz lakin yakın zamanda çıkmış daha sonrada iz bırakmış bir sivilce izim ve 2 ay öncesinden kalan bir izim daha var.Onun haricinde bir iz yada leke yok... 
  
  Gelelim yorumlarıma, iki pompa tüm yüze yetiyor. sürdüğünüz anda cilt tarafından çok güzel emiliyor ve dokunduğunuzda çok yumuşak pürüzsüz bir dokunuş hissediyorsunuz. 
Yağlı bir yapısı yok.
Cildimde herhangi bir tahriş, kızarıklık yada alerjiye yol açmadı ve güzel nemlendirdi.
Ayrıca şunuda söylemeliyim ki sanki bir makyaj bazının yaptığı işlevede sahip.. 
Sivilce izlerimi yok etme konusunda başarısız.
Göz çevresinde ki küçük ince çizgilerime fayda etmedi.


Bu serum hakkındaki düşüncelerim bunlar. Tamam yapısı güzel verdiği his güzel. Ama ben belli bir amaçla bir serumu kullanacaksam nemlendirmenin haricinde tüm vaadlerini yerine getirmesini isterim.. 
 Bu etkileri farklı bir serumdanda alabilirim hatta daha fazlasını alabilirim.. O yüzden ben bu serumun hak etmediği bir fiyata satıldığını düşünüyorum.. 
   Elimde clinique'ten deneme boy pore refining gözenek küçültücü serumu var onuda 1 haftadır kullanıyorum bittikten sonra onunda yorumlarını paylaşacağım elimde ki cruelty free olmayan ürünler bittikçe mutlu oluyorum burada da yorumlarımı yazıyorum, yazmak istiyorum biri bu ürünü almak istesin yada istemesin okuyan herkesin fikir sahibi olmasını istiyorum.. 
    Aranızda bu serumu kullanan var mı yorumlarınız nedir ?
 Görüşmek üzere sevgiyle kalın !

1 Eylül 2015 Salı

CLINIQUE 01 maple blossom



Herkese merhaba ! Bugün ki yorumlayacağım ürün clinique'ten 01 maple blossom (akçaağaç çiçeği) isimli bu şirin far.
Öncelikle söylemeliyim ki dış görünüşünü çok seviyorum ufak oluşu ve aynalı ambalajı ile gayet şık görünüyor.


Gramaj olarak 2.5 g. Bence oldukça uzun süre kullanılır. Görüldüğü gibi iki renkten oluşuyor.İkiside taupe rengi yani boz kahve diyebileceğim renkler.
Fotoğraflarda çok belli olmasada içinde çok küçük simler var.Gözünüze sürdüğünüzde simli değil sedefli gibi duruyor. İnsanı çok rahatsız etmeyen hoş bir ışıltı katıyor. Normalde ben mat farlar severim ama bu görüntü beni rahatsız etmedi.
  Sizce renkleri nasıl beğendiniz mi? 
Sevgiyle kalın görüşmek üzere... 

Ahmet Batman- Sabah uykum- Kitap köşesi#25



Arka kapak sayfası:
Belki bir kitabın aynı sayfasında ağlamışızdır. İşte bu haberimiz olmadığı halde dünyanın en güzel karşılaşması olabilir. 

Ben anlam veremiyorum yani neden bittiğine değil madem bitecekti neden bu kadar hevesli başladık? Ben ikimizdeki bu hevese anlam veremiyorum. Ne oldu bize bilmiyorum ama iyi şeyler olmadığını çok iyi biliyorum. Ya çok yanlış zamanda karşılaştık ya da hiç karşılaşmaması gereken iki insandık. Biz neydik bilmiyorum. Sevgili desem değil, aşık desem değil bildiğin rastlantıydık işte ondan öte gidemedik.


Eveeet gelelim benim kitap hakkındaki yorumlarıma...
Öncelikle belli bir konusu yok kısa kısa yazılardan oluşuyor kitap.Normalde öyle yazıları severim ama bana umut vaad eden mutluluk veren içimi ısıtan yazıları tercih ederim.Bu aksine sürekli mutsuzluk , umutsuzluk dram ve melankoli ağırlıklı sözcükler içeren yazılardan oluşuyor... İnsanın kendini bulduğu cümleler var yok değil ama şöyle bir şey var ki insanın içinde fazlasıyla sıkıntı oluşturan yazılar bunlar. Birde kalemi çok sağlam gelmedi bana zayıf bence...
Hiç abartmıyorum kitabı 1 aya yakın bir sürede bitirdim.. İçimden hiç okumak gelmedi...Bir yazı okuyup bıraktım bazende 2-3 yazıyı zoraki okudum ama yok bir solukta okunacak bir kitap değil... 
Sevmedim sevemedim... 
  Bu kitap neden bu kadar övüldü waow süper denildi gerçekten anlamış değilim bu kitabı okumak benim için işkenceydi ve bana sıkıntıdan başka hiç bir şey katmadı...