25 Haziran 2015 Perşembe

Eczanemdengelsin.com Alışverişi!


Herkese merhaba! 
Bir kaç gün önce eczanemdengelsin isimli internet sitesinden skincode'un kofresini ve white glo isimli diş macununu sipariş verdim....

    Bu kofre baktığım diğer sitelere göre burada daha uygundu o yüzden seçimimi bu siteden yana kullandım... 
   Ama gelin görün ki gönderdikleri tüm testerların tarihi geçmişti hemde bir kaç ay falan değil iki sene!
 Sırf kutu dolsun aman dolu görünsün diye tarihi geçmiş ürünleri veriyorlar!Ayıp denen bir şey var...
    Şimdi aklımda bir şüphe ya bu kofreninde tarihi geçmişse? 
   Checkcosmetic'ten sorgulatmak istedim ama skincode markası yoktu.
 Sadece kreminin altında son kullanma tarihi yazıyordu o da 2018 'e kadarmış peki ya göz kremi ve maskesi? Bilemiyorum. Aklımda soru işareti kaldı...
    Bir daha bu siteden alışveriş yapmayı düşünmüyorum.... 
  Sorgulatabileceğim başka bir site yada yöntem biliyorsanız yorumlarınızı bekliyorum ...
  Sevgiyle kalın mutlu günler!




Herkese merhaba!

24 Haziran 2015 Çarşamba

Tess Gerritsen -Bıçak Sırtı- Kitap köşesi # 21



Herkese merhaba!
Sizde de öyle mi bilmiyorum ama Tess Gerritsen insanda bağımlılık yapıyor kitaplarını okudukça okuyası geliyor insanın :)
   Heyecan,gerilim,aşk, zaman zaman aksiyon kitaplarında olmazsa olmazlardan.... Birde tıbbi gerilimse oh değmeyin keyfime okurken çok büyük zevk alıyorum ve kitap elimden düşmüyor... Zaten benim en sevdiğim tür gerilim ve polisiyedir... Tess'in kitaplarındada gerilim bol miktarda var zaten...
   Gelelim bıçak sırtına... Bu kitapta  tıbbi gerilim türünde. Aslında konusu son derece sıradan. Arka kapak bilgisinde yazıldığı gibi bir doktorun mesleki itibarının sarsılması ve başına gelen olayları konu alıyor.. Ama anlatımı öyle güzel ki insanı yakalıyor ve bırakmıyor kitabı okumaya zorluyor ve sizde merakınıza yenik düşüyorsunuz ki zaten kitap su gibi akıp gidiyor..Kitabın içinde gerilim ve heycan dorukta birde aşk var ki böyle başlayan aşklar gerçekten var mı diye düşünmeden edemiyorum... Düşmanlıkla başlayıp sonra kör kütük aşık olanlar... Vay be diyorum :) Neyse kitabın sonlarına doğru tahminlerde bulunuyorsunuz evet işte bu diyorsunuz ki hep ters köşe yapıyor yazar ve sonu aaa oluyor :)

Arka kapak bilgisi:
Hangisi daha korkunç?
Sevdiğiniz birini mi kaybetmek, yoksa uğruna her şeyden vazgeçmeye hazır olduğunuz hayallerinizi mi?


Mesleğinin henüz başlarında, genç bir doktor olmasına rağmen başarılarla dolu, kusursuz bir sicile sahip olan Kate, en son girdiği ameliyattan hem sevdiği bir insanı hem de gelecek hayallerini masada bırakarak çıkar. Sorunsuz olması beklenen ameliyat, anlaşılmaz bir şekilde tam bir kâbusa dönüşmüştür ve önce hastanın yakınları, sonra da hastane yönetimi bu kâbustan Katei sorumlu tutmaktadır. Öte yandan, bütün bunlardan habersiz ortaya çıkan bir katil, elinde bir liste, hastane personelini teker teker avlamaya başlar ve onu gören, elinden kurtulan tek insan olarak Kate bu listenin en tepesinde yer almaktadır.
Bütün oklar ona çevrilmişken, bütün deliller ve zaman onun aleyhine işlerken Kate, hem ensesinde nefesini hissettiği acımasız bir katilden kaçmak hem de kaybetmeye mahkum göründüğü bir davayı çözüme ulaştırmak zorundadır.

"Gerilim, macera ve tutkunun harika bir karışımı."
Romantic Times

"Tess Gerritsen hepimizin başucu yazarlarından biri."
Stephen King

"Gerritsenin romanlarında bağımlılık yaratan bir şeyler var… Gözlerinizi sayfadan ayıramıyorsunuz; akıp gidiyor. Vakit gece yarısını geçip sabaha dönmesine, içinizin ürpermesine, tüylerinizin diken diken olmasına aldırmadan okuyorsunuz."
Maine Sunday Telegram

"Gerritsen hayranlarını hayal kırıklığına uğratmayacak bir roman… Yeni okurların bu heyecanı keşfetmesi için iyi bir fırsat."
Booklist

"Sizi her zaman soluksuz bırakmayı başaran Tess Gerritsenden muhteşem bir roman."
The Philadelphia Inquirer

"Gizemler ardına saklanmış, korkutucu ve çekişmeli bir mücadele."
Kirkus




10 Haziran 2015 Çarşamba

CLINIQUE Superdefense spf20 nemlendirici




Herkese merhaba!

  İki aydır akne tedavisi için ilaç kullanıyorum ve ilaçtan dolayı yüzümü sık sık nemlendirmem gerekiyor çünkü aşırı derecede soyulma yada pul pul dökülme oluyor...Bu yüzden bu aralar nemlendiriciler elimden düşmüyor ve gün içinde çok sık kullanıyorum...
   Cildimin çok hassas olduğu şu dönemde her şey yüzüme yaramıyor tabi ki.. Ve açıkçası şanlıyım ki clinique'in kullanmış olduğum bu kremi cildime hiç bir şekilde alerjik reaksiyon yaratmadı.
   Nemlendirmesi çok uzun süreli değil ama zaten şu sıcak günlerde  terden sırılsıklam olan yüzümü sık sık yıkayıp sürekli nemlendiricimi tazeliyorum.

Kutu üzerindeki açıklaması:
Alerji testinden geçmiştir.
%100 parfümsüzdür.
Nemlendirme sağlarken aynı zamanda cilde anti-oksidan  ve güneş koruması sağlar.
Cildi UVA/UVB ışınlarına karşı tam olarak korur.

SPF 20 içeriyor. Bende ki 30 ml 'lik boyu set halinde almıştım.
Kullandığım 1,2 numara yani kuru-çok kuru, ve kuru-karma ciltler için.
Kremin yapısı hafif ve ciltte çabuk emiliyor. Aranızda bu ürünü kullanan var mı? Sizin yorumlarınız nedir?
 Ve yaz ayı için hafif yapılı farklı nemlendirici önerilerinizi bekliyorum :)
   Sevgiyle kalın görüşmek üzere... ! :)

8 Haziran 2015 Pazartesi

Kathy Reichs - Kemikten Küle - Kitap köşesi # 20




    Herkese merhaba!
İkinci elciden aldığım ikinci kitap bu.Bazen böyle derli toplu güzel kitaplarada rastlayabiliyorsunuz bence arada gidip bakmak lazım :)
Uzun zamandır kitap yorumu yapmıyordum. Aslında bu kitaba iki hafta önce başlamıştım ama kitabın 150 sayfasına kadar sürekli sadece kemiklerden bahsedildiği için canım sıkıldı Herhangi bir şekilde aksiyon yada gerilim yoktu o yüzden sürekli kitabı elime alıp bi kaç sayfa okuyup bıraktım... Aşağı yukarı 150. sayfaya kadar bu böyle devam ediyor ama ondan sonra kitap birden açılıyor ve merak uyandıran olaylar biraz aksiyon ve gerilim işin içine giriyor ki işte kitabın beni içine çekmeside 150. sayfadan sonra başladı ki zaten o sayfadan itibaren dün okumaya başladım ve aynı gün içindede bitirdim...
 Kitabı okumaya başladığınızda olaylar belli bir yönde ilerlerken kafanızda kurduğunuz kurgu kitabın sonunun farklı bir biçimde bağlanması ve sonuçlanmasıyla yerle bir oluyor...
    Sonucu güzel bir şekilde bağlamıştı yazar ve sonlara doğru merak uyandıran  olaylar dizisi vardı...Kısacası beğendim bu kitabı.. Unutmadan şunu da belirteyim ki baştan sona kadar sanki biraz fazla gereksiz francızca kelime kullanılmıştı :)
 
 Kitabın arka kapak bilgisi:
“İlk tanı?”

“Ayak parmaklarında deformasyon. Tarak kemiğinde hasar. Lokal enfeksiyon mevcut. Tüm vücudu etkileyen bir hastalık? Belki. Ölüm sonrası tahribat söz konusu. İnsan eliyle mi, doğal yolla mı dersen, her ikisi de mümkün. Kesin bir bulgu yok.”

İskelet küçük bir kıza aitti. On dört yaşında ya vardı ya yoktu ve adli tıp antropologu Dr. Temperance Brennan, duygularını kontrol edebilmek için kendisiyle mücadele ediyordu.

Ölüm nedeni araştırma memuru Yves Bradette, kaçamak cevaplarla yetiniyor, kemiklerin yıllar öncesinden kalma olduğunu söyleyerek olayla ilgilenmiyordu. Fakat Tempe, Bradette’in bir şeyler gizlediğinden neredeyse emindi. 

Dosya Tempe’nin sorumluluğunda değildi; hem zaten laboratuardaki işi de baş›ndan aşkındı. Fakat bilinçaltındaki susmak bilmeyen ses diretiyordu. Hatıraları tetikleniyor, zihninde unutulmuş köşelerde kalmış görüntüler yeniden canlanıyordu –önceden sezdirmeden, hiç haber vermeden ve açıklamadan kaybolan bir çocukluk arkadaşı…

Dedektif Andrew Ryan da benzer dosyalar üzerinde çalışıyordu ve Tempe’nin adli tıp görüşüne ihtiyacı vardı. Üç kayıp insan, kimliği belirlenemeyen üç ceset söz konusuydu –hepsi de kadın, hepsi de ilkgençlik çağlarındaydı. Seri katil işi olabilir miydi? Bradette’teki iskelet de bu genç kurbanlar katliamının trajik bir parçası mıydı yoksa? Tempe aşırı hassas davranıyor, yersiz bağlar kurmaya çalışıyor olabilir miydi? Ryan ile aralarındaki şahsi gerginliği bir kenara bırakıp başka bir genç kız daha ağa takılmadan bu cani katili durdurabilecekler miydi?



  Aranızda bu kitabı okuyan var mı? Sevgiyle kalın görüşmek üzere... 

3 Haziran 2015 Çarşamba

Lolita Lempicka Parfüm

     


    Herkese merhaba ! 
 Bundan yaklaşık 4 sene önce internet sitesinden kokusunu hiç bilmeden aldığım bir parfüm bu... Hatta bunla birlikte aynı markanın bir parfümünü daha almıştım... Onun yarısı duruyor... Bu da aldığımdan bu yana anca 3-4 sıkımlık kaldı.Çünkü hiç sevmediğim bir parfüm oldu kendisi, zoraki kullandım...
    
   Koku tariflerinde hiç başarılı değilimdir o yüzden kokuyu tarif etmek yerine notalarını yazacağım. Ama şunu söyleyebilirim ki bu koku  benim tenimde tatlımsım- odunumsu durdu. Ayrıca oldukça kalıcı bir parfüm. Ama ilk sıktığınızda yoğun bir anason kokusu alıyorsunuz ki bu beni oldukça rahatsız ediyor yaklaşık beş dakika sonra yoğunluk dağılıyor ama hangi koku kendini gösterirse göstersin alttan alttan hep o anason kokusunu alıyorsunuz... 

   Lolita Lempicka duru güzellikteki orman perilerinin parfümü Lolita Lempicka, masalsı kokusuyla sizi hayal dünyasına götürecek. Anason ve çiçek özelerinin ferahlığını hissettiren koku; canlılık, duygusallık, parıltı ve şehveti yansıtıyor. Periler kadar güzel saydam kokusuyla Lolita Lempicka büyüleyici bir parfüm.


Ürün İçeriği : Üst notalarda limon, vetiver, yasemin,menekşe ve sarmaşık gibi orman bitkilerine eşlik eden anason, ananas ve derinden gelen tatlılığıyla vanilya, tonka fasülyesi ve badem parfüme zenginlik katıyor. Lolita Lempicka hem tatlı hem de hafif bir koku olarak teninizle buluşuyor. Pralinlerin,meyan kökünün, tütünün ve miskin yoğun aromasını, inci çiçeği, nilüfer ve iris yumuşatıyor. 

Kokusu bana hitap etmiyor. Şişesi bende merak uyandırmıştı o yüzden denemek istedim ama malesef her parfüm herkese hitap etmiyor. Bir daha almayacağım parfümler arasında yerini aldı ... 


   Sizin lolita lempicka hakkındaki düşünceleriniz nedir? Sevgiyle kalın görüşmek üzere... :)