29 Nisan 2015 Çarşamba

Louise Penny - Soğuk bir dokunuş - Kitap köşesi # 19



Herkese merhaba!
  Konusundan dolayı büyük umutlarla aldığım bu kitabı bitirmek için gerçekten çok çabaladım kendimi okumaya zorladım...
Kitap 510 sayfalık ama son 100 sayfasında kitaptan istenilen verimi alıyorsunuz ...
    O ana gelene kadarda kitabın başından beri yazara bana biraz heycan yaşat gerilim yaşat biraz daha aç şu konuyu biraz daha ayrıntı biraz daha merak ettir diye diye kitabı bitirdim...
     Kitabın sonunu söylemek istemiyorum ama katilin kim olduğunu yazar başkasına yönlendirmek isterken açık veriyor ve anlıyorsunuz...Kitapta tek beğendiğim şey sadece cinayetin işleniş biçimi... 


Arka kapak bilgisi:
Kanada'nın gözlerden uzak, karın beyaza boyadığı Three Pines köyü, heyecanlı geçen bir buz maçında işlenen korkunç bir cinayetle sarsılır. Köy halkının pek de iyi tanımadığı bir kadının gözler önünde gerçekleşen ancak kimsenin tanık olmadığı ölümü o ana kadar huzurla anılan köyde ürpertici bir havanın yayılmasına neden olur.

Bilinmezliklerle dolu bu cinayeti çözmek için görevlendirilen tecrübeli Başkomiser Armand Gamache, ölü bir kadının geçmişine ve çalkantılarla dolu hayatına saklanmış sırlarına doğru bir yolculuğa çıkar. Başkomiserin detaylarda gizlenmiş bir cinayeti çözmek için çıktığı bu yolculuğu, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı gerçeğini gözler önüne seriyor.


"Gizem dolu, sarsıcı bir roman. Üst üste yığılan karlar kadar derin olan bu romanı okurken soğuk adeta kemiklerinize işleyecek."
-Morning Star-

"Bir dedektifin karizmatik zekâsıyla suçun gaddarlığını okunabilir kılan güzel bir roman."
-Sunday Telegrapy-

"Soğuk Bir Dokunuş ile Louise Penny en iyi Kanadalı suç kurgusu yazarları arasındaki yerini sağlamlaştırdı."
-Calgory Herald-


"Olağanüstü bir cinayet, zeki bir dedektif, ürkütücü bir atmosfer…"
-The Times-


(Tanıtım Bülteninden)




Aranızda bu kitabı okuyan varsa sizlerinde yorumlarını okumak isterim... 
  Sevgiyle kalın görüşmek üzere... 

FİKRİ MÜHİMLE GLISS MILLION GLOSS DENEYİMİ




Herkese merhaba !
Bu gün akşam üzeri fikri mühimden bir paket  aldım .Bu zamana kadar aldığım ilk paket olduğu için hem şaşırdım hemde sevindim..
   Paketin içinde watsons güzellik ve bakım ürünleri ödülünde yılın en iyi saç bakım ürününü kazanmış olan gliss million gloss şampuanları vardı.Şampuanları diyorum çünkü kutunun içinden 6 tane şampuan çıktı. Biri 400 ml'lik diğer beşi ise 250 ml'lik. Ayrıca içinde bir çok indirim kuponuda mevcut.


Bu aralar saçlarım felaket olduğundan saçlarımı bugün 10 cm kadar kestirdim ama o yıpranık görüntü hala mevcut  daha fazla kestirip psikolojimi bozmak istemiyorum. İşte böyle bir anda bu şampuanın gelmesiyle  vardır bunda bir hikmet diyorum :)
 1ay kullanıp fikirlerimi sizlerle paylaşmayı düşünüyorum.

Ayrıca diğer şampuanları da eşe dosta vermeyi planlıyorum bakalım onların düşüncesi olacak... 




 Eğer sizde bu ürünü kullanıyorsanız sosyal medya hesaplarınızdan paylaşımlarınızı @FikriMuhim ve @GlissTurkiye  hesaplarını mentionlayabilirsiniz ayrıca #ışıltımyeter etiketini kullanabilirsiniz.

    Fikri mühime tekrardan teşekkür ederim... 

28 Nisan 2015 Salı

Golden Rose Cat's Eye's Liner



Herkese merhaba!
 Bu aralar golden rose'un rujlarına takmış durumdayım.Elimde bir kaç tane bu markaya ait ürün var onlardanda memnun kalınca birde eyelinerını denemek istedim...
     Seçenekler fazla olunca seçmek zor oldu ama ucuna bakınca hiç bu kadar ince uç kullanmamıştım birde bunu deneyim dedim ve cat's eye's linerı seçtim.




   Ucu görüldüğü gibi incecik ve kıl fırça.Açıkçası ben bu kadar zorlanacağımı düşünmüyordum ama itiraf etmeliyim ki beni baya bir zorladı bu fırça. Çok ince olduğu için hakimiyeti sağlamak zor oluyor elim biraz titrese bulaştırıyorum ve düzelteyim derkende ince çekmek istdiğim eyelinerı bi kaç sıra daha kalınlaştırmak zorunda kalıyorum.... 
     Fırçasının çok ince olması açıkçası beni memnun etmedi... Çünkü çok zorlandım... Yeni eyeliner çekmeye başlayanlara kesinlikle önermiyorum:) 

 


Gelelim kalıcık konusuna... Ben tek seferde net bir renk alamıyorum... Fotoğrafta görüldüğü gibi  kat kat geçersem sorun yok ama tek bir seferde sürmeye çalışırsam yer yer boşluklar oluyor silik silik duruyor... Bu durum benim hiç hoşuma gitmedi... Zaman zaman ise gözüme çekerken bazı yerleri kat kat geçsemde orası sürekli siliniyor boşluk duruyor... 
Ayrıca belli bir süreden sonra aynı bazı rimellerde olduğu gibi dökülme yapıyor... 
Rujlarından ve bazı ürünlerinden ne kadar memnun kalsamda bu cat's eye's linerı benim hiç bir şekilde hoşuma gitmedi... 
   Yorumlara bakıyorumda performansından nerdeyse kullanan herkes çok memnun kalmış... Ama benim için sınıfta kalan bir ürün...
 Aranızda bu eyelinerı kullanan var mı ? Sizin yorumlarınız nedir?

    Sevgiyle kalın görüşmek üzere:)

27 Nisan 2015 Pazartesi

Garnier kusursuz makyaj temizleme suyu




Herkese merhaba!
Bu zamana kadar bu ürün hakkında bir çok blogger yazı yazdı ,youtuber arkadaşlarda video çekti.
Gelelim benim yorumuma...
   Bir çok kişi çıktığı gibi aldı ben ise elimdeki ürünler bitmeden almayı tercih etmeyenlerdenim:)O yüzden yorumlamam gecikti...
    
    Garnier makyaj temizleme suyu bioderma ile çok fazla kıyaslandı.Kimi biodermadan yana çıktı kimiyse garnierdan yana.. 
     Bana göre ikiside aynı.İkiside birbirinden üstün değil... Temizleme dereceleri aynı.. İkiside kirpik diplerinde kalıntı bırakıyor...Waterproof makyajı çıkarmıyor. Kokusuzlar. Yüzde yağlı yada yapış yapış bir his bırakmıyor ve durulama gerektirmiyor(ben her zaman yüzümü muhakkak ya sabun yada yıkama jeli ile yıkarım)Hal böyle olunca ben garnieri tercih ediyorum.Çünkü temizleme oranları aynı olunca ikinci olarak bakacağım nokta fiyat oluyor.
    Biodermanın yarı fiyatında olması ve indirimlerle çok daha uygun bir fiyata düşmesi sebebiyle benim tercihim bundan sonra garnier olacak. Tabiki güzel bir kampanya yakalarsam biodermada alırım :) Sonuçta birbirinden farksızlar...
    Benim garnier makyaj temizleme suyu hakkındaki yorumlarım bu şekilde... 
   Sevgiyle kalın görüşmek üzere... 

21 Nisan 2015 Salı

Missha--- MISA Geum Sul Eye Cream


Herkese merhaba!
3 aydır kullandığım misa geum sul göz kremi hakkındaki yorumlarımı paylaşacağım bu sefer ki yazımda.Uzun zamandır kullandığım için yeteri kadar fikir sahibi olduğumu düşünüyorum.
  Ürün tüm yaş gruplarına hitap ediyor ve tüm cilt tipleri için uygun.
   Kremin vaadleri:

  • Nemlendirme
  • Sıkılaştırma
  • Kırışıklık karşıtı 
  • Besleyici
  • Aydınlatma
  • Nem desteği
  • Canlandırma
  • Oriental içerik

Premium oryantal göz kremi, geyik boynuzu ve reishi mantarından elde edilmiş olup, 
altın özüyle zenginleştirilmiş ve 100% jinseng suyu sayesinde göz çevrenizin esneklik ve 
parlaklık kazanmasına yardımcı olur.





Hassas formül
-Renklendiricisiz, Parabensiz, Triklosansız, Mineral yapsız, GMO’suz
-Patentli içerik Acıbiber özü (Ardisia crenata), maddesi içerir Anti-inflammatuvar ve tahriş karşıtıdır

Dermatolojik olarak test edilmiştir
 


Açıklamasında bulunan bazı minik bilgileride paylaştıktan sonra ( Daha fazlası için sayfasını ziyaret edebilirsiniz) gelelim benim yorumlarıma...
    Kremi kullanmaya başladıktan bi süre sonra göz altlarım daha canlı ve aydınlık görünmeye başladı. Normalde ben bb krem yada ince bir yapıya sahip fondöten sürmeden dışarı çıkmaz iken artık ten makyajı yapmadan içim rahat bir şekilde gezebiliyorum. Çünkü göz altlarım hafif mor bir yapıya sahipti ama şimdi o görüntü yok . Daha aydınlık ve canlı duruyor. Göz çevremde çok kırışıklık yok her genç insan gibi güldğümde çıkan hafif kaz ayakları gibi minik çizgiler artık belli olmuyor. 
  Açıkçası benim çok memnun kaldığım bir göz kremi oldu ki kullandıklarım arasından en iyisi bence.
  Ocak ayından beri kullanmama rağmen yarısına bile daha gelmedim çokta bereketli ayrıca çoğu göz kreminden farklı bir boyuta sahip 30 ml 'lik.  Ambalajın güzelliğine ise söyleyecek laf yok :) 

  En yakın zamanda missha'dan kullanmış olduğum cilt bakım kremininde yazısını yazacağım.
 Aranızda missha ürünlerini kullanan var mı ? Sizlerde yorumlarınızı paylaşırsanız sevinirim.

    Sevgiyle kalın görüşmek üzere.. :)

15 Nisan 2015 Çarşamba

John Saul - Şeytanın sağ eli - Kitap Köşesi # 18



Herkese merhaba!
Uzun süredir kitaplarımın yüzüne bakmadığım için bu aralar yine ardı ardına kitap okumaya başladım.Bu sefer ki biten kitabım john saul'dan şeytanın sağ eli isimli kitabı.
 Kitap yine benim okumayı sevdiğim tarzda...Gerilim içeren bir kitap. Bu kitabı ikinci el kitap satan bir dükkandan aldım açıkçası bu tarda kitap bulmakta zorlanıyorum ama görünce kaçırmak istemedim çünkü çok nadir böyle kitapların düştüğünü görüyorum ikinci el dükkanlarına.
Neyse gelelim kitabın arka kapak bilgisine:

Evliliklerinin parçalanmak üzere olduğu noktada, Ted ve Janet Conway'e halalarından asırlık bir ev miras kalır. Conway'ler çocuklarını da alarak, ikinci bir şans yakalamış olmanın heyecanıyla Lousiana'nın küçük bir kasabası olan St. Albans'a giderler. Önlerinde yeni bir hayat uzanmaktadır. 

Ne var ki, uzun zaman terkedilmiş duran Viktorya tarzı büyük malikanenin içinde Conway soyadının geçmişinin karanlık anahtarları yatmaktadır - intiharlar, garip kaybolmalar, voodoo ayinleri ve cinayet söylentileriyle dolu kanlı bir geçmiş. Conway'ler, bir kere ortaya çıktığında yaşayan her ruhu sindirmekle tehdit eden bu sırlardan habersizdireler. Conway ismini taşıyan her nesli, cehennemin derinliklerinden gelen bir hesaplaşma günü beklemektedir.


Kitabın kurgusu güzel hoşuma gitti merak uyandırıyor gerilim filmi izler gibi hissediyorsunuz  kendinizi ama zaman zaman bazı bölümlerde eksikler var yani kurgunun zayıfladığı anlarda mevcut (bana göre) . Daha detaylı bir açıklamayı hakeden bir kaç bölüm var bence... Ayrıca kitabın sonlarına doğru bazı betimlemelerde saçmalamışlar :)Neyse olur okadar diyelim.Genel itibariyle insanı geren meraklandıran bir kitap ben beğendim ama bazı yorumlarda hiç beğenmeyenler olmuş .. Zevk meselesi diyelim... Başka kitaplarda görüşmek üzere.. 

     Sevgiyle kalın ... 

8 Nisan 2015 Çarşamba

Yves Rocher Naturelle Parfüm




Herkese merhaba!
    Yine bir bitmeye yüz tutmuş ürünle karşınızdayım :)
Yaklaşık iki üç haftalık bir kullanımı kaldı bu parfümün ondan sonra bitenler kutumda yerini alacak.
   Parfümün tanımı çiçeksi ve ferah olarak geçiyor.Ayrıca bergamot, beyaz sedir ağacı, limon ve yasemin içeriyor.
     Açıkçası ben ilk sıktığımda çok net bir şekilde limon kokusunu alıyorum biraz zaman geçtikten sonra ise hafiften bergamut kokusu geliyor ama limon yine ön planda... 
    Beyaz sedir ve yasemin kokusunu alamıyorum... Ya da en azından benim tenimde bu kokular kendini belli edemedi.. Bilmiyorum...
  Benim tarzıma hitap eden bir koku olmadı açıkçası... Bu parfümü  yatmadan önce  yada kendi başıma evde zaman geçirdiğim zamanlar kullanıyorum... Bana limon kolanyasının biraz evrim geçirmiş halini anımsatıyor... 
    Her seferinde denemeden parfüm almayacağım diyorum ama hep alıyorum... Bu da bana uymayan kokular arasında yerini aldı...Bu arada yanlış anlaşılmasın kötü bir koku değil ama benim tarzım olan bir kokuya sahip değil parfüm kullanırken narenciye kokularını tenimde taşımayı sevmiyorum... Ayrıca bence erkeklerde kullanabilir bu parfümü  yani bana göre unisex bir parfüm.. 
      Aranızda bu parfümü seven var mı ?  Sizin parfümde koku tercihiniz nedir? 
Sevgiyle kalın görüşmek üzere...   


  

4 Nisan 2015 Cumartesi

Perfect Purity Naneli Ağız Çalkalama Suyu




Herkese merhaba!
  İtiraf etmeliyim ki zaman zaman ağız bakımını ihmal ediyorum. Yani diş fırçalamanın haricindeki kısımları atlıyorum... Dişi ipi ve ağız çalkalama suyu kullanmak gibi... 
    O yüzden bu ağız çalkalama suyu da  uzun süredir elimde... Ama artık çok az bir miktar kaldı  ve bitmeden bu ürün hakkındaki yorumlarımı da belirtmek istedim...
   Bu ağız çalkalama suyunun diğer kullandıklarımdan bir farkı var o da ilk başlarda tatlımsı bir nane tadı varken yaklaşık 30 saniye sonra biraz keskin bir tada dönüşmesi... 
 Ağız içini yakmıyor tatlımsı bir his bırakıyor... Diğer ağız çalkalama sularının çok keskin bir tadı var kullanamıyorum diyenler için perfect purity'nin naneli ağız çalkalama suyunu öneririm. Ayrıca bu büyük şişe 5 tl ' den daha az bir fiyata sahip indirimde daha da komik bir fiyata bu ürünü alabilirsiniz.Bunun birde bahçe nanelisi var onuda alıp denemek istiyorum.
Sizin kullandığınız ve memnun kaldığınız ürünler nelerdir belirtirseniz sevinirim...

Kıyısızlar- Kahraman Tazeoğlu - Kitap köşesi # 17



Gitmeye cesaretsiz, kalmaya yorgun....

Herkese merhaba!
Uzun  bir süreden sonra tekrardan buradayım.Bir süredir her şeyden uzaklaşmıştım buna kitap okumakta dahil...
   Bu kitap ise uzun bir süre elimde süründü gitti... Neden derseniz kitabın içeriğinin çoğu depresif ,umutsuz aşk,  giden gelmeyen terk eden sevgiliyle vs alakalı olunca içimden pekte okumak gelmedi açıkçası...
   Mutlu olduğum zaman okuduğumda içim sıkıldı bıraktım... Mutsuz olduğum zaman okuduğumda ise resmen psikolojik olarak beni çökeltti... Demem o ki bu kitap bana hitap etmedi.. 
    Açıkçası çokta hoşuma gitmedi...Beğendiğim  bazı cümleleri vardı ...Ama o kadar... Hem zaten her insan böyle içeriği olan bir kitapta mutlaka kendini anlatan bir cümleyi sahiplenir... 

  
    Kitabın arka kapak bilgisi:


Kıyısızlar, Kaybedenlerin ve
yalnızların kitabıdır. Ve her
kaybedenin mutlaka söylemek
istediği son bir sözü vardır.

İşte o sözler, "Katilime Mektuplar" olarak yer
alıyor kitapta... Hikâyeleri okurken, satırlar
arasında bir o yana, bir bu yana savrulacaksınız.
Katiline âşık olduğu için kaybetmeye mahkûm
olan insanların hüznüne, isyanına, içsel
sorgularına, çelişkilerine ve nasıl
tutunamadıklarına şahitlik edeceksiniz.

Son yıllarda kendine has bir okuyucu kitlesi
yaratıp, bu alanda bir fenomen haline gelen
Kahraman Tazeoğlu, KIYISIZLAR'la
okuyucusuna yeni bir "Yara" sunuyor ve şöyle
diyor: "Kimi yaralar kapanır 'İzi' kalır, kimi
yaralar kapanır 'Sızı' kalır."